ESKİCİ
…kapı/mın önüden,
bir eskici geçti.
Çokça gürültülü ve kirliydi,
aslında ben kendi yalnızlığımı,
kendim süpüren biriyim.
Bana eski bir yan bıraktı,
sustum.
Ben aslında,
Yalnız değilim, yalınım diyemedim.
O, halinden gayet memnun,
popüler kültürün sesiyle oynanmış şarkıcıları gibi,
nakaratını söyledi ve gitti.
Ben kapının önünde,
kaldım / kala kaldım.
Mevzu çok da eski değildi aslında,
eskicinin bıraktığı,
yana kaldım.
Konuştu,
konuştu,
dinledim.
Sonuçta eskiydi,
daha çok hatırası vardı benden,
oturdum kapımın önüne…
Şehir, çokça gürültülü ve kirliydi,
aslında ben kendi yalnızlığımı,
kendim süpüren biriyim.
Yunus KÜÇÜKKARACA